Nazım Hikmet Abidin Dino’ya, “bana mutluluğun resmini çizer misin” demiş. O da bir yatağı paylaşan bir sürü çocuk, anne, baba, kedi ve köpek resmetmiş. Nefis bir mutluluk tablosu çıkmış ortaya. Aynı soruyu bize sorsalar, öyle görkemli bir resim çizemeyiz belki ama içimizi ısıtan, yüreğimizi coşturan bu resimleri sizlerle paylaşırız. Ve öyle de yapıyoruz :)
Mutluluk bize göre sebepsiz sevinçlerin, insanın içine dalga dalga dolmasıdır. Mutlu olunca insanın içindeki coşku artar, artar ve nihayetinde içinde duramaz taşar. İşte biz de o anlardan birini yaşıyoruz, Meltem, Jale ve Lale olarak. İnsanları çoook Seviyoruz. Yüreği pırıl pırıl öyle güzel insanlarla karşılaştık ki..Onlar Cenneti dünyaya taşıdılar, küçücük yüreklere mutluluk ve sevinç serptiler.
Telefonun öbür ucundan okul müdürü, “Her şey için teşekkür ederiz, inanın bu kadarını beklemiyorduk" diyor ve telefonu bir miniğe veriyor. O incecik ve bir o kadar da sevinç dolu sesiyle “teşekkür ederiz, teşekkür ederiz, her şey çok güzel” diye sesleniyor. İşte o zaman iyi bir şeyler yapmanın huzuru sarıyor içimizi. Bu projeyi gerçekleştirirken pek çok aşama ve sınavdan geçtik. Endişe, kaygı, sorumluluk bilinci ve tabii ki en önemlisi sabır :)
Sonuç olarak böyle minicik bir ses bizi kendimize getirdi. Her şey yerli yerine ulaşmış ve bir sürü insan bir süreliğine de olsa mutlu olmuştu.
Biz de sizlerle bu anları paylaşmak istedik...
No comments:
Post a Comment